11 Mayıs 2010 Salı
us*lanmaz
büyürken,olgunlaştığını da sanan insanlar nasıl yanılgı içindeler..
ve ne kadar çoklar..
yoruluyorum artık tek başına mantıklı kararlar almaktan.
duygulara kapılmak ne kadar kolay,
gözyaşlarını ucuz sananlar,insanların canını sıkarlar.
o kadar ucuz değil,harcamayın..dursun..desek sen hiç halden anlamıyorsun diyorlar..
sadece duymak istenilenleri söylediğinizde dinliyorlar..
ne istediği belli olmayan canlılar..ayrılık istemez,mutluluk istemez,suçluluk istemez,konuya uzak olmak istemez.3. tekil "şeylerden muzdarip -şans,kader,tanrı,mucize,felaket- vasat bir hayat sürerler..
sürsünler..benzinlerinin bittiği yerde bizi tüketmesinler..
4 Mayıs 2010 Salı
osuruğa gülmek
"büyük kalçaları sewerim..büyük kalçaları kim sewmezki?
belki sahipleri..(: "
efenim..
bildiğiniz gibi bir süredir evlilik hazırlıklarıyla haşır neşiriz..kartal pendik yollarını aşındırdık gide gele..sewgilicağazımda olmasaymış bunca alışveriş bunca medcezir bunca kafa gürültüsü çekilir dert değilmiş..
sizleri yorgunluk açılımına davet edecek olursam..
gözkapakları yarı yarıya kapanmış(bardağın dolu kısmınıda görmek lazım tabiii),saçı başı pejmürde,şişmiş ayaktabanlarını geceden geceye ağarsın,paklansın diye sulara bastıran,,üstü başı telaş* ve toz içinde bir kadın..saçı sakalına karışmış,gün be gün an be an ter içinde kalan,dolmuş köşelerinde azar azar uyuklayıp enerji depolayan,üstü başı talaş* ve toz içinde bir erkek..
zamanın boşa akıp gittiğinden yakındığım günleri arar oldum..
dostlarımm bu zamanlar rüzzgar gibi esip geçeceek,geriye ne gam ne kederr kalacak diyorlar da..
durun bakalımmm..
bugün alışveriş ve yerleşme tantanasının arasında havanında güzelliğinden istifade edelim bi kaçamak yapalım dedik..indik kartaal sahiline..
şerbetli tatlıların isimlerini yanlış bilen bi baklavacımız var..neyseki tatları yerinde..
çayıda güzel..keyif yapıyoruzz...
çetin kıştan kalan haşin rüzgar arada ciğerimizi yaksada aldırmadan sohbetimize dewam ediyoruzz.
etraf kalabalık,gezi yoluna yakın oturmuşuz..
çoğunlukla güneşli günden faydalanmaya çalışan çocuklu bayanlar..yaşlı teyzeler,amcalarrr...
veee içlerinnden birisi..
tatlı sohbetinn ortasınaaa dalıyorrr..hemde tam masamızınnn yanından geçerkenn.......
"ZzZzoooooooooooooooooooooorrtttttt!!!!!!!!"
ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz sewgilimde, bende..
ben kahkahayı patlatıyorum direk,gözlerimden yaşlar boşalıyor.
"osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur" mu neydii..
ahah..başka ne yapılırkii..
beyonce'den de çıksa,jennifer lopezden de çıksa aynı işte..
osuruk osuruktur..
sewgilimmm "çüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüüşşşşşş!!!" diyor anlık şoku atlatıp,
inden çıkan,dağdan inen adamın ardından..
adamsa hiç oralı değil ha..
olur ya hastadır,ihtiyaçtır,ama yolun ortasındada insan biraz rahatsızlık duyar,öksürür falan,en bilineni kağıt hışırdatmaktır değilmi..
yok ama öyle değil..
belkide ortalık yere salmış olmanın refahıyla elleri arkada,kıçınıı sallaya sallaya yoluna dewam ediyor yaşlı adam..ben kopuyorumm..
sewgilim kopuyorr...
o andan itibaren türkiyenin ve dünyanın sorunlarını konuşmaktan vazgeçip,özümüze,benliğimize,"içimizdeki insan"a geri dönüyoruzz...
iyi insanların yada güzel insanların içinde kötü şey durmaz sözü sizcede çok ironik değilmi?
"birkere daha resme bakın ve içindeki kötülüğü düşünün"
geçmişler olsun...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)